Teknolojik gelişmelerle beraber üç boyutlu (3D) yazıcılar tıp alanında daha fazla kullanılmaktadır ve nöroşirurjide de bu teknolojiden kişiye özel implant üretimi yapılarak faydalanılmaktadır.
Kranioplasti, kafatasındaki defekt veya deformitenin, otolog, biyolojik veya non-biyolojik bir materyal yardımıyla cerrahi olarak onarılması anlamına gelmektedir. Kabaca kafatasında bir nedenle eksik olan kemik parçanın tekrar yerine yerleştirilmesi ya da kozmetik ve işlevsel olarak defekte uygun olan farklı bir materyalin cerrahi olarak defekt alanına konması işlemidir.
Beynin dış hasarlardan korunması ve kozmetik düzeltme majör kranioplasti amaçlarından olmakla birlikte hastalarda kranioplasti sonrası epilepsi insidansının azaldığı, hastaların duygu durumunun iyileştiği ve sosyal performanslarının arttığı da gözlenmektedir. Aynı zamanda kranioplasti yapılarak beyin üzerinde atmosferik hava basıncının direk etkisinden kurtularak kavite içi basıncın ve dinamiklerin normalize edilmesi de kranioplasti faydalarındandır. Bu sayede beyin kan akımının arttırılması, hücresel metabolizmanın hızlandırılması ve mevcut beyin hasarının daha hızlı iyileşmesinin sağlandığı gösterilmiştir. Nadir görülen trepanasyon sendromunda da tedavi kranioplasti ile mümkündür ve işlem sonrası hastaların nörolojik durumlarında düzelme görüldüğü literatüre geçmiştir.
Kranioplasti, çeşitli sebeplerle dekompresif kraniektomi uygulanmış hastalarda kemik defektinin kapatılması amacıyla uygulanmaktadır. Dekompresif kraniektomi dışında kranioplasti gerektiren kalvarium lezyonları ise neoplastik, inflamatuvar ve konjenital lezyonlardır. Diğer bildirilen nadir endikasyonları; osteomyelit sebebiyle uygulanmış kraniektomi, konjenital defektler, metabolik kemik hastalıkları ve büyüyen kafatası kırıklarıdır.
Kranioplasti endikasyonları arasında; defektin oluşumundan birkaç ay sonra ortaya çıkan, özellikle geniş kemik defekti olan olgularda izlendiği bildirilen, baş ağrısı, huzursuzluk, davranış değişiklikleri, ses ve titreşim intoleransı, motivasyon bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, anksiyete, motor defisit, afazi ve epileptik nöbet gibi psişik ve nörolojik bulguları içeren “trepanasyon sendromu” sayılmaktadır.
Kaynak: Dr. Rifat Saygın ALTINAĞ Uzmanlık Tezi