Beyinde anormal, kontrolsüz bir şekilde çoğalan hücre büyümelerine beyin tümörü denir. 1 veya 2 derece olarak adlandırdığımız düşük dereceli beyin tümörleri yavaş büyürler ve tedavi sonrası geri dönme olasılıkları daha düşüktür. 3 veya 4 olan yüksek dereceli beyin tümörleri kanserli olan kötü huylu beyin tümörleridir ve tedavi sonrası tekrar büyüme olasılıkları daha yüksektir.
Birincil beyin tümörü direkt beyinde başlayan tümördür. Vücudun başka bir yerinde başlayıp daha sonra beyne yayılan tümörlere ise ikincil (metastatik tümör) denir.
Bir beyin tümörünün belirtileri tümörün büyüme hızı, boyutu ve konumuna göre farklıdır. Beyin tümörünün yaygın semptomlarını ise şöyle özetleyebiliriz:
Baş ağrıları
Açıklanamayan bulantı ve kusmalar
Çeşitli görme, işitme, konuşma ve denge sorunları
Hareket ve his kayıpları
Zihinsel, davranışsal değişiklikler
Halsizlik, aşırı yorgun hissetme
Nöbetler
İleri yaş erişkinlerde daha sık görülmekle birlikte, beyin tümörleri çocuklar da dahil olmak üzere her yaştan insanı etkileyebilmektedir.
Beyin tümörlerinde tedavi seçenekleri tümörün bulunduğu konum, tümörün tipi ve boyutuna göre farklılık gösterir. Beyin tümörü olan bir hastada en doğru tedavi planını multidisipliner bir yaklaşım benimseyerek planlarız. Başlıca tedavi seçenekleri cerrahi, radyasyon tedavisi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavilerdir. Ancak genellikle ilk tedavi seçeneği cerrahi olmaktadır.
Beyin tümörü ameliyatında farklı teknikler kullanılır. En sık kullanılanlardan biri kafatası kemiğinin kesilerek tümörün çıkarılmasını sağlayan kraniyotomi tekniğidir. Sağlıklı ve tümörlü dokuları daha rahat ayırt etmemizi sağlayan mikrocerrahi ise bir diğer tekniktir. Beyin boşluğunda gelişen tümörlerin alınmasında tercih ettiğimiz yöntem nöroendoskopi yani laparoskopik cerrahidir. Ayrıca ultrasonik aspirasyon ile de tümörün içerisine yerleştirilen bir prop tarafından yayılan ses dalgaları sayesinde tümör parçalanabilir ve emilerek çıkartılır.
Omurilikte meydana gelen anormal doku büyümeleri ise omurilik tümörleridir. Beyin tümörlerine göre daha nadir görülürler; ama iyi huylu omurilik tümörleri bile büyüdükçe omuriliğe baskı uygulayarak ciddi nörolojik sorunlara sebep olur.
Omurilik tümörleri de tıpkı beyin tümörleri gibi tümörün türü, konumu, hastanın yaşı gibi çeşitli durumlara göre farklı tedavi seçenekleri gerektirir. Ancak çoğu omurilik tümörünü tipik olarak sırt veya boyunda küçük insizyonlar ve küçük kemik parçalanması ile gerçekleştirilebilen cerrahi ile çıkarmak gerekir. Bazı hastalarımızda tümörün tipine bağlı olarak radyasyon ve/veya kemoterapi de dahil olmak üzere daha ileri tedavi gerekebilir.
Günümüzde artık mikrocerrahide kullandığımız yüksek güçlü mikroskoplar, tümörü sağlıklı dokudan ayırt etmeyi kolaylaştırır. Ameliyat esnasında omuriliği ve diğer önemli sinirleri izleyerek sağlıklı dokuların yara alma olasılığını en aza indirebiliyoruz.
